Molla Hüsrev’in Düşünce Dünyası ve Hukuk Teorisi

Ayasofya Medresesi'nde müderrislik yapan alimleri konu edindiğimiz konuşma serisi “Ayasofya’da Bir Müderris” seminerleri devam ediyor. Serinin ikinci konuğu İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İmam Rabbani Çelik oldu.

“Molla Hüsrev’in Düşünce Dünyası ve Hukuk Teorisi” başlıklı seminer, Dr. Ömer Faruk Köse moderatörlüğünde, üniversitemizin Ayasofya Yerleşkesinde gerçekleştirildi. Osmanlı hukuk tarihinin önemli isimlerinden Molla Hüsrev ve onun düşünsel mirası ve Hanefî hukuk geleneğine katkıları Molla Hüsrev Salonu’nda ele alındı.

Seminerde, klasik dönem sonrası Hanefî hukuk teorisinin seyri; özellikle 15. yüzyılda Osmanlı ilim çevresinde şekillenen kurumsal ve fikrî yapı çerçevesinde değerlendirildi.

Dr. Çelik, sunumunun ilk bölümünde, Hanefî hukuk teorisinin oluşum sürecini Irak ve Mâverâünnehir merkezli gelenek üzerinden; İsa b. Eban, Cessâs, Debûsî, Pezdevî ve Serahsî gibi isimlerin katkılarıyla birlikte ele aldı. İkinci bölümde ise Molla Hüsrev’in ilmî kimliği ve metodolojisi ışığında, klasik sonrası Hanefî usûl anlayışının yeniden inşası tartışıldı. Bu bağlamda, Sadrüşşerîa’nın "et-Tenkîh" ve "et-Tavzîh" ile Teftâzânî’nin "et-Telvîh" adlı eserleri çerçevesinde, dönemin felsefî ve mantıkî etkileri Hanefî-Mâtürîdî kimliğin teşekkülü ve gelişimiyle birlikte değerlendirilmiştir.

15. Yüzyılda Osmanlı Uleması: Kurumsallaşma, Hiyerarşi ve Entelektüel Canlanma

Dr. Çelik, İstanbul’un fethiyle birlikte 15. yüzyılda ilmî hareketliliğin büyük ölçüde arttığını, İstanbul’un ilim merkezi hâline getiriliş sürecinde kurumların yapılandırıldığını ve bu sürecin bürokratik bir hiyerarşiyi doğurduğunu belirtti. Bu dönemde Fatih Sultan Mehmed tarafından hazırlanan Kanunname ile terfi kurallarının sistematik hâle getirildiğini, ulemânın ise kendini sürekli yenileyen bir ilmi sistem içerisinde faaliyet gösterdiğini vurguladı.

Bu ortamda yetişen Molla Hüsrev’in, Ayasofya Medresesi’nde müderrislik yaptığı dönemde ilmî üretkenliğiyle öne çıktığını belirten Çelik, onun hem ders halkaları hem de telif faaliyetleriyle dönemin en önemli ilim adamlarından biri olduğunu ifade etti.

Bilâd-ı Rûm ve Bilâd-ı Acem Etkileşimi ve Hâşiye Geleneği

Dr. Çelik’e göre, 15. yüzyıl Osmanlı ilmî çevrelerinde Horasan ve Mâverâünnehir menşeli ilmî geleneklerin etkisi belirgin biçimde hissedilmekteydi. Bu dönemde hukuki ve kelamî sahada Hanefî-Mâtürîdî çizgi kurumsal anlamda güç kazanırken, itikadî alanda Eş’arîlik ve Mâtürîdîlik ile birlikte tasavvufî düşüncede Vahdet-i Vücûd anlayışı da aynı ilmî yapı içerisinde bir arada varlık gösterdiğini belirtti

Özellikle 15. yüzyılın ikinci yarısında haşiye yazımının yaygınlaştığına değinen Çelik, Taftazânî ve Cürcânî gibi otoritelerin eserleri etrafında şekillenen bu geleneğin, eleştirel düşüncenin kurumsallaşmasına katkı sağladığını ifade etti. Haşiyeler aracılığıyla fikrî otoritelerle kurulan bu eleştirel ilişki biçiminin, Hanefî mezhebine zarar vermeden ilmî yetkinliğin gösterildiği bir yöntem olduğunu belirtti. Bu çerçevede Molla Hüsrev’in en üretken haşiye yazarlarından biri olduğunu vurguladı.

Sunumun son bölümünde, Molla Hüsrev’in ilmî kariyeri ve eserleri kronolojik olarak ele alındı. Mirkâtu’l-Vusûl, Mir’âtu’l-Usûl, Şerhu Usûli’l-Pezdevî, Hâşiye alâ Hâşiyeti Şerhi’l-Muhtasar ve Hâşiye ale’t-Telvîh gibi eserlerin içerik ve bağlamı hakkında detaylı bilgi sunuldu.

Dr. Çelik, Molla Hüsrev’in görüşten çok argümana odaklanan muhakkik tavrının, haşiye literatürü üzerinden yürüttüğü fikrî hesaplaşmalarda net bir şekilde görüldüğünü belirtti. Bu eserlerin, yalnızca döneminin değil, günümüz literatürüne de katkı sağlayabilecek nitelikte olduğuna dikkat çekti. Konuşma, Molla Hüsrev’in klasikleşmiş bir ilmî figür olduğu, haşiye literatürünün çok boyutlu olarak araştırılması gerektiği ve bu alana yönelik çalışmaların literatüre ciddi katkılar sunabileceği yönündeki değerlendirmelerle son buldu.
Seminer, katılımcıların katkı ve sorularıyla zenginleşerek interaktif bir tartışma ortamında tamamlandı.

Etkinlik videosunu izlemek için tıklayınız.

Haber: Zehra Orakçı, Tarih bölümü doktora öğrencisi.