Fetih Haftasında “Fatih Sultan Mehmed’in İzinde İstanbul Fetih Rotası” Gezildi!
13 Haziran 2025

Fetih Haftasında “Fatih Sultan Mehmed’in İzinde İstanbul Fetih Rotası” Etkinliği Gerçekleştirildi!

 

27 Mayıs 2025 Salı günü, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi iş birliğiyle, Esenler Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen “Fatih Sultan Mehmed’in İzinde İstanbul Fetih Rotası” başlıklı etkinlik, Fetih Haftası’nın en anlamlı buluşmalarından biri oldu. İstanbul’un fethine deniz cephesinden bakmayı hedefleyen bu özel etkinlik, iki kardeş üniversiteyi bir araya getirerek hem akademik hem de kültürel açıdan zengin bir tarihî deneyim sundu.

Etkinliğin koordinatörlüğünü Merkez Müdürümüz Doç. Dr. İlhami Danış ve Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Y. Akbulut üstlenirken, Boğaz ve Haliç’in tarihî güzergâhında katılımcılara anlatımlarıyla rehberlik eden akademisyenler arasında Prof. Dr. Fahameddin Başar, Prof. Dr. Feridun Emecen, Prof. Dr. Turan Gökçe, Prof. Dr. Hasip Saygılı ve Doç. Dr. Mustafa Göleç yer aldı.

Doç. Dr. İlhami Danış, Fatih Sultan Mehmet ve Ayasofya Araştırmaları Merkezi olarak bu yılki Fetih Haftası etkinliğinde, İstanbul’un fethinin deniz rotaları üzerinden yeniden keşfedilmesini amaçladıklarını belirtti. Yaklaşık iki saat süren deniz yolculuğu boyunca, İstanbul’un fethi için kritik öneme sahip tarihî noktalar, Boğaz ve Haliç hattı üzerinden canlı anlatımlarla deneyimlendi. İstanbul’un fethi sürecinde deniz hattının nasıl stratejik bir önem taşıdığı, dönemin politik ve askerî gerçeklikleriyle birlikte yeniden değerlendirildi.

Prof. Dr. Turan Gökçe, böyle bir buluşmanın fethin gerçekleşme süreci hakkında bilgi edinme açısından büyük önem taşıdığını ifade etti ve iki üniversiteyi bir araya getiren Fatih Sultan Mehmet ve Ayasofya Çalışmaları Merkezi’ne teşekkürlerini sundu. Prof. Dr. Fahameddin Başar ise günün bir kardeşlik günü olduğunu vurgulayarak, Osmanlı’nın İstanbul’u fethetmeye yönelik ilk ciddi hamlesi olan Yıldırım Bayezid’in kuşatmasını ve Anadolu Hisarı’nın (Güzelcehisar) kuruluş sürecini aktardı. Ardından II. Mehmed’in Rumeli Hisarı’nı inşa ettirmesiyle iki yakadan deniz trafiğini kontrol altına alma stratejisi gözler önüne serildi.

Prof. Dr. Feridun Emecen, kuşatma öncesi dönemde yaşanan askeri ve diplomatik gelişmeleri anlatarak, İstanbul’un deniz yoluyla beslenmesinin önünü kesmenin fethin anahtarı olduğuna dikkat çekti. Gemilerin karadan yürütülmesi operasyonunun, bir gecelik bir mucize değil, önceden planlanmış bir mühendislik ve lojistik başarısı olduğunu vurgulayan Emecen, Okmeydanı'ndaki hazırlıklar ve askeri faaliyetlere de değindi.

Kuşatmanın en kritik aşamalarından biri olan bu harekâtın, 20 Nisan’da Osmanlı donanmasının Yedikule açıklarında Bizans’a gelen yardım gemilerine müdahale edememesinden sonra hayata geçirildiğini söyleyen Emecen, Fatih’in kuşatmayı kaldırma fikrine meylettiğini, ancak Akşemseddin’in gönderdiği mektupla ve Zağanos Paşa’nın desteğiyle bu kararından vazgeçtiğini belirtti.

Topkapı-Yedikule hattında gerçekleşen büyük saldırı öncesinde, topların tabya sistemiyle konumlandırılması ve surların zayıf noktalarına tüneller kazılması gibi taktikler sayesinde İstanbul’un surları aşıldı. Emecen, özellikle Eğrikapı ve Ayvansaray hattında yürütülen lağım faaliyetlerinin fethin seyrinde önemli olduğunu aktardı.

29 Mayıs sabahı hem karadan hem de denizden yapılan büyük taarruzla İstanbul’un fethedildiğini ifade eden Emecen, Osmanlı ordusunun dönemin şartlarına göre son derece gelişmiş askerî teknikler kullandığını belirtti. Topların tabya sistemi içinde stratejik biçimde yerleştirilerek hedefe yöneltildiğini, Urban adlı top ustasının döktüğü büyük topların surlarda ciddi tahribat yarattığını aktardı. Lağımcı birliklerinin surların altına kazdığı tüneller sayesinde surlar yer yer çökertilerek geniş gedikler açıldı ve bu gediklerden Osmanlı birliklerinin şehir içine ilerlemesi mümkün oldu.

Özellikle Eğrikapı ile Ayvansaray hattı arasında yürütülen tünel kazı çalışmalarının kuşatmanın başarısında kritik rol oynadığını vurgulayan Emecen, bu bölgede gerçekleştirilen faaliyetlerle Bizans savunmasının etkisiz hâle getirildiğini ve Osmanlı ordusunun surları aşarak fethe ulaştığına dikkat çekti.

Fetih sonrasında İstanbul’un bir Türk-İslam şehrine dönüşüm sürecine dikkat çeken Emecen, Fatih Sultan Mehmed’in Ortodoks Patrikhanesi’ni muhafaza ederek, büyük çoğunluğu Ortodoks olan yerel halkı bu kurum aracılığıyla denetim altına aldığını ifade etti. Akabinde başlatılan yoğun imar faaliyetlerinin şehir kimliğini hızla dönüştürdüğünü belirten Emecen, Fatih Camii ile başlayan yapılaşma sürecinin Divanyolu, Beyazıt, Süleymaniye, Nuruosmaniye ve Sultanahmet gibi büyük eserlerle İstanbul’un silüetinin belirli bir hat üzere şekillendirdiğini dile getirdi. Bu ana eksenin, Osmanlı idari ve dini merkezlerini barındıran “suriçi” ya da “nefs-i İstanbul”u oluşturduğunu belirten Emecen, Üsküdar, Galata ve Eyüp’ün de şehirle birlikte gelişen üç önemli kadılık merkezi olarak öne çıktığını vurguladı. Doç. Dr. İlhami Danış’ın da vurguladığı gibi, bu yapılar Osmanlı’nın merkezi idaresini ve kültürel kimliğini temsil eden birer mihenk taşıdır.

Etkinlik sırasında Doç. Dr. Mustafa Göleç, İstanbul’un cumhuriyet dönemi mimari mirasına dair bilgi verirken; Prof. Dr. Hasip Saygılı da Boğaz çevresindeki askeri yapıların tarihsel önemine dikkat çekti. Etkinlikte ayrıca Yahya Kemal’in “İstanbul’u Fetheden Yeniçeriye” adlı gazeli, Münir Nurettin Selçuk’un sesiyle dinletildi.

Etkinliğin sonunda söz alan Doç. Dr. İlhami Danış, Fetih Haftası kapsamında bu yıl düzenlenen bu tarihî geziyle katılımcıların fetih sürecini denizden yeniden deneyimlediklerini belirtti. “1453’ün Sularında Bir Tarih Yolculuğu” sloganıyla gerçekleştirilen bu anlamlı buluşma, İstanbul’un fethine dair tarihî hafızanın canlı tutulmasına önemli bir katkı sundu.

Fatih Sultan Mehmed’in izinden giderek İstanbul Boğazı’nda gerçekleştirilen bu tarihî rota, kıymetli hocaların katılımlarıyla fethin sadece karadan değil, denizden de nasıl bir stratejiyle örüldüğünü gözler önüne serdi. “Fatih Sultan Mehmed’in İzinde İstanbul Fetih Rotası”, katılımcılara fethe dair bilgi, duygu ve düşünce bakımından derinlemesine bir tecrübe sundu. Geziye katılan Fatih Sultan Mehmet ve 29 Mayıs Üniversitesi öğrencileri, rota boyunca rehberlik yapan hocalarımıza sorular yönelterek fethe dair merak ettikleri konularda doğrudan bilgi edinme imkânı buldu.

Haber: Zehra Orakçı, Tarih bölümü doktora öğrencisi.